Haber:Tolga Durmuş
İstanbul Bilgi Üniversitesi Matematik Bölümü Öğretim Görevlisi Chris Stephenson, savcılığını sınır dışı talebinde bulunması üzerinde terk ettiği Türkiye’ye, ülkeye giriş konusundaki engeller kalktığı için Pazar günü tekrar döneceğini söyledi.
Ülkeye geri dönüş için önündeki engellerin kalktığını ve Türkiye’yi çok sevdiğini belirten Stephenson, Türkiye toplumuna bir insan, bir vatandaş, bir eğitimci olarak barış ve demokrasi için katkıda bulunmaya çalıştığını, hazırlıklarını yaptığını, bu görevine devam etmek için geri döneceğini ifade etti.
İstanbul Çağlayan Adliyesi’ne ‘Barış için akademisyenler’ bildirisine imza atan 4 akademisyene destek için gittiğinde, çantasında HDP Nevruz davetiyeleri çıkması üzerine terör örgütünün propagandasını yapmak suçlamasıyla Salı günü gözaltına alınan Stephenson hakkında daha sonra savcılık tarafından sınır dışı edilme talebinde bulunuldu. Bu talep üzerine de öğretim görevlisi ülkeyi terk etme kararı aldı.
EŞİM VE KIZIM TÜRK
Eşinin ve kızının Türk olduğunu, Türkiye’de bir eğitimci olarak faydalı olmaya çalıştığının altını çizen Stephenson, tek amacının demokrasi, barış ve insan haklarını savunmak olduğunu, hayatında eline silah almadığını, silahlı mücadeleyi desteklemediği ve bu yöntemi benimsemediğini vurguladı. Stephenson, ‘’Çantamda bulunan Nevruz yazan bir kağıt idi, broşür değildi. Pazar günü biri tarafından verilen basit bir şeydi. Bu ülkede, yasal bir partinin davetiyesiydi. Bu suç teşkil etmez. Akademisyenlerin imza attığı bildiri de suç teşkil etmez. Burada bir barış, demokrasi ve insan hakları talebi var’’ açıklamalarını yaptı.
Hapiste olan arkadaşlarını desteklemek için adliye gittiğini söyleyen Stephenson, ‘’Akademisyenlerin hapiste olması büyük haksızlık. Sadece barış talep ettiler ve hapse atıldılar. Bu konuda onlara yardım etmek benim görevim. Benim hakkımda çıkan yeni karar umarım bu arkadaşlar için de güzel haberlerin bir işareti olur. Akademisyenlik özel bir durumdur. Toplumda daha özel bir yerin var. Toplumda söz söyleme hakkın oluyor. Akademisyen olarak ülkedeki bu durumu çok seviyor ve 25 yıldır bu işi zevkle yapıyorum’’ dedi.
TÜRKİYE’DEN AYRILDIĞIMIZ İÇİN ÇOK BÜYÜK ÜZÜNTÜ YAŞADIK
Stephenson, ‘’Vurgulamak gerekir ki Türkiye’de ifade özgürlüğü sorunu var ve bu sorunu çözmek gerekiyor. Barış, demokrasi talepleri terör propagandası yapmak olarak değerlendiriliyor. Böyle bir şey varsa demek ki hakikaten ifade özgürlüğünde sorun var. Benim yasağımın kalkması çok olumlu bir işaret. Umarım tutuklu üç arkadaşımız da serbest bırakılacak. Türkiye’de şiddetin azalacağını terörün biteceğini umuyorum. Yeniden çatışmasız bir döneme girilecek, barış olacak, kimse ölmeyecek’’ temennilerinde bulundu.
Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldığı için çok büyük üzüntüler yaşadığını anlatan Stephenson, ‘’Uzun zamandır böyle derin bir üzüntü hissetmemiştim. İngiltere’ye gittiğimde Türkiye’ye ait olduğumu hissettim. Büyük bir üzüntü yaşadım. Kızım da bu süreçte çok üzüldü. Kimsenin kızıma bu süreci yaşatmaya hakkı yok. Şimdi ailece çok mutluyuz Türkiye’ye geri döndük. Kötü bir deneyim yaşadık’’ diye konuştu.
Derslerine kaldığı yerden devam edeceğini söyleyen Stephenson, üniversite öğrencilerinin ve yönetiminin kendisine büyük destek verdiğini, 25 yıldır hep yeni teknikler, fikirler, yenilikler getirmeye çalıştığını bugüne kadar yaptığı gibi bugünden sonra da görevine devam edeceğini ifade etti.