Faiz koridorunun üst bandında 50 baz puan indirim kararı alınırken, Merkez Bankası’nın borç verme faizini 10.50%’den 10%’a inmiş oldu. Bu oranın piyasa yapıcı bankalar için 9.50% olduğunu belirtelim. Öte yandan, politika faizi olan 1 haftalık Repo faizinde bir değişikliğe gidilmeyerek, 7.50%’de sabit bırakıldı.
PPK kararı sonrası yayımlanan basın bildirisinde, son dönemde Türk Lirasındaki değer kazancının enflasyon üzerindeki baskıları azaltacağına yer verilirken, cari dengelenmenin devam ettiği belirtildi. Faiz indiriminin özellikle banka kredileri üzerinde olumlu bir etkisi olması beklenirken, Pazartesi günü TRT’de konuşan Cumhurbaşkanı Ekonomi Başdanışmanı Yiğit Bulut, kamu bankalarının daha ucuz kredi vermesi gerektiğini vurgulamış ve faizlerinin düşeceğini söylemişti.
Piyasa uzmanları, Merkez Bankasının bundan sonraki süreçte ‘’faiz indirimi dönemine’’ girip girmeyeceğini belirleyecek esas unsurun gelişmekte olan ülke para piyasalarına olan fon akımları olduğunu düşünüyorlar. Amerikan Merkez Bankası Fed’in faiz artırımları konusunda ılımlı açıklamaları, Çin, Avrupa ve Japon ekonomilerinden peş peşe gelen kötü sinyaller para bolluğunun devam edeceğini gösteriyor.
Öte yandan, 2013’ün Haziran ayından itibaren Fed’in varlık alımlarını azaltmasıyla başlayan ve ülkemizde Gezi Olayları, 17 Aralık ve seçim dönemleriyle devam eden 3 senenin sonunda siyasi istikrarın yakalanması, Türk piyasalarını son dönemde cazip kılan başlıca nedenlerden.