Konuşmasına terör örgütlerini lanetleyerek başlayan Başbakan Yıldırım ‘’Dün PKK tarafından şehit edilen polislerimiz evvelsi gün Şırnak Beytüşşebap ilçe gençlik kolları başkanımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Dün Diyarbakır’da trafik denetleme görevini yapan polis kardeşlerimize bomba yüklü kamyonla saldırdılar polislerimiz şehit oldu sivil vatandaşlarımız hayatını kaybetti.’’
‘’PKK’nın Kürt sorunu yok,Kürtlerin PKK sorunu var’’
PKK’nın Kürt sorunu diye bir sorunu olmadığının olsa olsa Kürt vatandaşlarımızın PKK gibi bir sorunu olduğunu söyleyen Başbakan ‘’Bizim görevimiz de bu sorunu ortadan kaldırmak, yani bu eli kanlı terör örgütünü aramızdan uzaklaştırmak. Bölgenin sorununu bölgenin insanı ile halletmek.’’dedi.
”ÜST AKLI DIŞARIDA”
FETÖ’nün bir üst akıl tarafından yönlendirildiğinin altını çizen Yıldırım,’’Bunlar ne yerli ne milli bunların üst aklı dışarıda parayı veriyorlar öldürüyorlar dur diyorlar duruyorlar aynen FETÖ gibi. Bunlar yukarıda çatı gibi birleşiyor. Akıl aynı üst akıl. Burada Türkiye’nin geleceği kardeşliği yok ülkemizin toprak bütünlüğü yok. Ne var İran’dan Suriye’den Irak’tan Türkiye’de toprak kopararak bölgede istirarsızlığı kalıcı hale getirmek. Yani Türkiye’yi Irak gibi Yemen Mısır gibi yapmak.’’ İfadelerini kullandı
”FETO GELECEK, HESAP VERECEK”
15 Temmuz darbe girşimine de değinen Binali Yıldırım,’’15 Temmuz’da plan Recep Tayyip Erdoğan’ı halletmek ve Türkiye’yi iç karışıklığa sürüklemekti. 15 Temmuz sabahı suçüstü yakalandılar. Dostlarımız darbeyi kınamak yerine darbecilerin nereden hata yaptıklarını anlatmaya başladılar. Hesap sorulacak; FETO gelecek hesap verecek. Şehitlerimizin kanını döken herkesten hesap sorulacak. Hesabı sorarken intikam duygusuyla hareket etmeyeceğiz. Adaletle hesap soracağız. Türk adaleti hesap soracak.’’dedi
”ÖLÜMDEN DAHA BÜYÜK ÖLÜMLER VAR ONLAR İÇİN”
Haftalardır kamuoyunda geniş yer bulan idam tartışmalarına da değinen Yıldırım,’’İdam bir sefer ölümdür ama ölümden daha büyük ölümler var onlar için. O da tarafsız ve adil yargılamadır.’’ İfadesini kullandı
‘’En büyük görevlerden birinin medya yaptı’’
Yatırımları daha da artırmak için Kalkınma Bankası ve Eximbank’ın sermayesini güçlendirildiğini belirten Başbakan Yıldırım,’’ 15 Temmuz gecesi milletimizin yanı sıra en büyük görevlerden birini de medya yaptı, darbecilere direndiler. 15 yıl boyunca Türkiye’yi kalkınma saflarında ön sıralara taşıdık. Bir yandan da vesayet odaklarıyla mücadele ettik.’’dedi
”Bizim memlekette buna tilki fıstığı derler”
Cumhurbaşkanı seçimlerine de değinen Yıldırım,’’Cumhurbaşkanı seçeceğiz bir icat çıkartılar bizim memlekette buna tilki fıstığı derler. Hiç olmayan bir şey dünyada eşi benzeri görülmemiş bir iş. AK Parti geldi kural değişti ne oalcak 367 öyle mi kardeşim ben sana 367’yi gösteririm. Vatandaş ne yaptı gereğini düşündü. O zaman dedi kendim yapacağım yaptı işi bitirdi tartışma bitti.’’dedi
‘’Hesap verecekler’’
FETÖ ile mücadeleyi en kararlı bir şekilde 17 Aralık’la birlikte dile getirenin Recep Tayyip Erdoğan olduğunun altını çizen Başbakan,’’ 15 Temmuz’da millet ne olduklarını gördü. Temiz duyguları kullanarak milletin parasını alıp, Türkiye’nin silahını vatandaşa karşı kullananlardan hesap soracağız. Bilerek ve isteyerek bu örgüte yardım etmeyenler endişe etmesin. 17 Aralık’tan sonra mazeret yok. Hiç tahmin etmediğiniz insanlar terör örgütünün abisi, ablası, imamı olarak karşımıza çıkıyor. Bizim ölçümüz çok net. Suçlu olan kurumlar değil, onların yöneticileridir. O şirketi kirli emelleri için, FETÖ’nün emelleri için kullananlar hesap verecek.Bundan sonra da Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) olacak. Bugüne kadar çıkan KHK’lar bu haftadan itibaren Meclis gündemine gelecek.’’ Diyerek sözlerini sürdürdü
”Gençler 15 temmuz milattır”
Konuşmasında gençelere de seslenen Başbakan Binali Yıldırım,’’Gençler 15 Temmuz milattır. Bu ülkenin gençleri memleketin işleriyle ilgilenmezler diyenler 15 Temmuz gecesi meydanları görseydi ne kadar yanıldıklarını anlarlardı. Geleceğimiz gençlerimizdir kadınlarımızdır.’’dedi
2010 KPSS
2010 KPSS ile ilgili şaibelere değinen Başbakan,’’2010 yılı KPSS’de soruları dağıttılar haksız yere 86 bin memurun bütün döktüğü teri de şaibeli hale getirdiler. Şimdi mahkeme 2010’da giren bütün memurların sınavını iptal etti. 86 bin memuru çıkaracak mıyız? Bunları tek tek inceleyeceğiz. Kim soruları çaldıysa bunları kulağından tutup atacağız. Hakkıyla kazananların haklarını koruyacağız.’’dedi
Eski ABD Büyükelçisine sert tepki
Grup Toplantısında eski ABD Büyükelçisine de tepki gösteren Yıldırım ‘’Dün bir gazetede ABD’nin önceki büyükelçilerinden bir tanesi ismini vermesek de olur 15 Temmuz darbesi üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Diyor ki Erdoğan Washington ve Avrupa’da sevilmiyor otoriter gözüküyor. Başkalarının söyleyemediğini açıkça söylediği için takdir ettim. Ülke isimleri vererek diyor ki şu şu ülkeler bize önümüzde eğiliyorsa selam veriyorlar ‘Yes sir’ diyorlar fakat bu Tayyip Erdoğan hiç bizi sallamıyor. Üstelik de ne yanlış yaptıysak yüzümüze karşı söylüyor. Bunun için sevilmiyor adamlara bak ölçüye bak. Bunlara gidip yağcılık yapacaksın o zaman makbul adam olacaksın doğruları söylersen diktatör adam olacaksın öyle mi hadi oradan. Türkiye’yi yargılarken geçmişinize bakın.’’ifadelerini kullandı
“AK Parti’yi kapatalım, dediler,ama biz oradan da yırttık”
Başbakan Yıldırım,”111. AKP Genişletilmiş İl Başkanları toplantımızı yaptık. 15 yıllık demokrasi yolcuğumuzun sergisini açtık. Pazar günü partimizin 15. yıl dönümü programını gerçekleştirdik. Genel merkezimizde sade bir anma toplantısıyla 15. yıl dönümümüzde bütün kurucu kadrolarımızı bir araya getirdik. Kurucu ilkelerimizi yeniden hatırladık, gelecekte ülkemize yapacaklarımızı o gün o meydanda paylaştık. Kuruluş yıl dönümümüzde bir kez daha gördük ki, ilk günkü kadar heyecanımız, azmimiz, kararlılığımız var. Hamd olsun, geride bıraktığımız 15 yılda Türkiye’ye olan sevdamız azalmadı, artmaya devam etti. Ülkemize sadece eserler kazandırmadık, canlar verdik, kanımızı verdik. Gerekirse vermeye devam edeceğiz. 15 yıl boyunca bir yandan Türkiye’yi kalkınma yarışında ön saflara taşıdık, yanı sıra da hem hizmet yaptık, icraat yaptık, büyük eserler kazandırdık, bir yandan da vesayet odaklarıyla mücadele ettik. O kadar her şey güllük gülistanlık değildi. 2002 seçimlerinde “tek başına, iş başına” diye vatandaşa seslendik, vatandaş da sesimize kulak verdi AKP’yi iktidara getirdi.
Geldik, “Bismillah” dedik, oturduk. Birtakım adamlar peydah oldu. “Hayrola?” “Biz sizin ortaklarınızız” dediler. Bizde ortak olmaz! Birini def ediyoruz, biri geliyor. Bu ne biçim iş kardeşim, sizinle mi uğraşacağız millete hizmet mi edeceğiz. Baktık laf anlamıyorlar, biz de gereğini yaptık. Bir icat çıkardılar, bizim memlekette buna tilki fıstığı derler. Hiç olmayan bir şey, dünyada eşi benzeri olmayan bir iş. Lan, 1924’ten beri Cumhurbaşkanı seçiyor meclis, bir şey yok. Ne olacak? 367. Ben sana 367’yi gösterdim. Vatandaşlarımız gereğini düşündü, o zaman dedi ki “Ben bu işi alıyorum, kendim yapacağım” Yaptı mı? Yaptığı işi bitirdi. Tabii bunlar durmuyor. Şer odakları, vesayet odakları pes etmiyor. Bu partiyi kapatalım iş bitsin dediler. Oradan da yırttık.
Her seferinde güçlenerek çıktık. Biz sırtımızı vesayet odaklarına değil milletimize dayadık. O da güzel.
O da bitti, ondan sonra dedik “Tamam, her şeyi hallettik. İşimize daha çok zaman ayıracağız” Bu sefer baktık yargı tarafında hareket başladı. Neyse, orada da bir vesayet doğdu. Onu da ortadan kaldıralım diye bu sefer yargı reformunu gündeme getirdik. Hatırlayın HSYK’nın yeniden yapılandırılması. Milletin önüne götürdük, millet de yol verdi. Milletimiz “Hadi yine geldiniz, sürekli sizinle uğraşamam bir daha gelmeyin” dediler. Yargı vesayetini bitirdik zannediyoruz, tatarı gitti beteri geldi. Bu sefer de bu FETÖ’nün adamları diğer vesayet odaklarını aradan çıkarınca bunlar kafalarını kaldırdılar. “Biz de buradayız” dediler. Siz buradaysanız biz de buradayız. Sonra MİT operasyonu, Gezi operasyonu, 17-25 Aralık, sonra yeni bir iş çıktı bize. Bu sefer bu FETO terör örgütüyle artık mücadele kaçınılmaz hale geldi. Bu mücadeleyi en kararlı şekilde 17 Aralık ile birlikte dile getiren ve bu tehlikeye dikkat çeken Recep Tayyip Erdoğan’dır.
O günlerde bu mücadelenin bu tehlikenin büyüklüğünün ne yazık ki birçok kurum, birçok insan tehlikenin vehametini anlayamadı. “Efendim sizler fazla abartıyorsunuz, bunlar kardeşimiz, bunlar da bizim gibi inançlı insanlar” dediler. Ama 15 Temmuz’da ne olduklarını millet gördü, bu terör örgütü en büyük tahribatı ortak değerlerimizi, kutsallarımızı yok ettiler. En büyük tahribatları bu. Hayır için, hasenat için, daha iyi çocuklarımızın dinlerini öğrenmek için verdiğimiz paraları yurt dışındaki ülkelerin siyasetçilerine aktardılar. Kurban paralarını götürdüler, kirli emelleri için harcadılar. Müslüman, dininde, halis duygularla yardım eden vatandaşlarımızın bu işle hiçbir ilgisi yok. Onları bu terör örgütünden ayırıyoruz. Kiminle işimiz var? Bu temiz duyguları kullanarak milletimizin parasını alıp, Türkiye’de vatandaşımızın aldığı silahları, tankları, uçakları vatandaşımızın üzerine bomba olarak, mermi olarak kullananlardan hesap soracağız. Milyonlarca masum vatandaşımızın bu işte hiçbir taksiratı yok. Bu örgüte bilerek, isteyerek bu örgüte destek vermediyse kimse endişe etmesin. 17 Aralık’tan sonra mazereti yok. O günden sonra gün ışığı gibi bu terör örgütünün de iç yüzü ortaya çıktı. Asla hafifletici sebep olamaz. Bu terör örgütüyle mücadelemizi amansız bir şekilde devam edeceğiz ancak kuruyla yaşın aynı anda yanmasına izin vermeyeceğiz.
Değerli kardeşlerim işin kolay olmadığını herkes bilmelidir. Örgüt saydam değil, kapalı. Sistem kapalı. İçeride ne dönüyor anlamak kolay değil. Hiç ummadığınız, tahmin etmediğiniz insanlar karşınıza terör örgütünün abisi, ablası, imamı olarak karşınıza çıkıyor. İşte kuvvet komutanlarını, Genelkurmay Başkanını derdest edenler yıllardır yanında taşıdığı özel kalemi. Vatandaşlarımız tedirgin olmasın, herke işini yapmaya devam etsin. Memur olanlar işlerini yapmaya devam etsin. Biz bunları titiz bir şekilde tespit edeceğiz, vücuttaki kanser hücreleri gibi bunları ayıklayacağız.” dedi
”Adım bile alevi kardeşlerimizin tarafından konulan bir addır”
Alevi Sünni hep bir kardeşiz diyerek birlik vurgusu yapan Başbakan Yıldırım,’’ Kavga edecek hiçbir şeyimiz yok paylaşacak çok şeyimiz var. Alevi ve Sünnilerin kardeşçe yaşadığı bir ilden geliyorum. Adım bile Alevi kardeşlerimizin tarafından konulan bir addır. Her zaman bu ülkenin her vatandaşının birinci sınıf vatandaş olarak görmüş ve ülkemizin kalkınmasında herkesin canla başla çalıştığına şahit olan birisiyim. Bizi mezhep ideolojik farklılıklarla birbirimize düşürmeye çalışanlar asla ve asla başarılı olamayacaklar.”diyerek konuşmasını tamamladı.