“13 kişi gözaltına alındı”
Taksiyle geldiler
Havalimanındaki terör saldırısının seyri hakkında bilgileri paylaşan Ala, canlı bomba saldırılarının nasıl gerçekleştirildiğini şöyle anlattı: “Bir taksiyle gelmişlerdir 3 kişi. Bir terörist Dış Hatlar Geliş Terminali’ne doğru gitmekteyken polis tarafından durdurulmak istenmiş, polise ateş açarak, bu terörist yaralamış ardından otoparkın merdivenlerin aşağıya inerek, kendini patlatmıştır. İkinci ve üçüncü terörist ise Dış Hatlar Giriş katına girer girmez etrafa ateş ederek, ters istikametlere koşmuşlar. Çünkü bariyerleri ve oradan girişin aksi takdirde mümkün olmadığını biliyorlar. Birisi kendini orada patlamış, polis tarafından vurulmuş, yerdeyken kendini patlamıştır. Üçüncü terörist de panikle aşağıya doğru koşarak, orada kendini patlatmış. Kullanılan patlayıcılar RDX, TNT, PTN karışımı fabrikasyon tipi patlayıcılardır”
“Bağlantılar tespit ediliyor”
“Ülke tamamen istikrarsızlık içerisine sürüklendi”
Terörle mücadele konusunda tüm dünyanın dayanışma içerisinde olması gerektiğini vurgulayan İçişleri Bakanı Ala, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye hem PKK terör örgütü hem DHKP-C hem DEAŞ terör örgütüyle ve diğer terör örgütleriyle birlikte kurdukları, yardımlaşarak Türkiye’yi hedef aldıkları bir dönemde kararlılıkla mücadele etmektedir. Dünyada da bu küresel teröre karşı en fazla mücadele eden ve çok ciddi bir biçimde yansımaları ortaya çıkaran bir ülkedir Türkiye. Dünden itibaren ABD’den İngiltere’ye kadar Almanya’dan, Hollanda’ya, Fransa’ya kadar İçişleri Bakanları, yetkilileri gerek telefon ederek, gerek mesaj göndererek, bu acıyı bizlerle paylaşmışlardır. Kendilerine ben de artık biz bu bölgede yaşıyoruz. Yanı başımızda bir ülke tamamen istikrarsızlık içerisine sürüklendi ve Suriye’deki topraklar çeşitli terör örgütlerinin yaşam alanı haline dönüştü. O bakımdan burada birlikte bu soruna çözüm aramalıyız. Sadece benim ülkeme teröristler gelmesin, demek yeterli değildir. Eğer bir ülke yanarsa dumanı bize gelmesin, politikası bir işe yaramaz. Onun için gelin orada o yangını söndürelim, diye resmi toplantılarda, Paris’te yaptığımız toplantıda dile getirmiştim. Meseleyi kökünde, yerinde uluslararası güçler, devletler olarak bir sükünete erdirmemiz gerekir. Yoksa dumanı bırakın ateş herkesi yakar, demiştik. Türkiye üzerine düşeni gerçekten yapmaktadır”
177 kişiye Türkiye’ye giriş yasağı
Bugüne kadar 98 ülkeden 3 bin 603 kişinin sınır dışı edildiğini söyleyen Bakan Ala, ülkeye giriş yasağı konulan kişi sayısını da açıklayarak, “Bugüne kadar 145 ülkeden 50 bin 177 kişiye biz Türkiye’ye giriş yasağı koyduk. Bunu karşılıklı istihbarat alışverişiyle yapıyoruz. 145 ülkeyle bu alışverişi yapmışız. Sırf Suriye ve Irak’taki bu terör ortamlarıyla, terör faaliyetleriyle ilgili bir sorun olmasın diye. Sınır dışı edilen 98 ülkeden 3 bin 603 kişi sınır dışı edilmiştir. Bazı ülkeler bizim bu aldığımız tedbirler neticesinde yasalarını değiştirmek zorunda kaldı. Bazıları biz buradan gönderdik. Mesela İsveç’e gönderdik ve o aile aynı anda 15 gün sonra aynı aile bu sefer deniz yoluyla geldi Türkiye’ye; yine yakaladık” açıklamasında bulundu.
654 kişi gözaltında
IŞİD’le ilgili gerçekleştirilen operasyonlar hakkında bilgi veren Ala, 2016 yılında bin 654 kişinin gözaltına alındığını belirterek, “DEAŞ terör örgütüyle ilgili olarak bugüne kadar 5 bin 310 kişi gözaltına alınmış. Bunlardan bin 654’ü tutuklanmış. Sadece 2016 yılında bin 654 kişi gözaltına alınmıştır. Bunlardan 791’i yabancı uyrukludur. Bunlardan 791’i yabancı uyrukludur. Bunlardan 663’ü tutuklanmıştır. Bunlardan da 371’i yabancı uyrukludur” dedi.
“
Türkiye’nin içerisine bu terör faaliyetlerini şehirlere taşımak istediler”IŞİD’le mücadelenin yanı sıra terörle mücadele kapsamında PKK’ya yönelik Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yürütülen operasyonlara da değinen İçişleri Bakanı Ala, şöyle konuştu: “Ama biliyoruz ki Türkiye’de terör sadece DEAŞ’tan ibaret değil. Yıllardır mücadele ettiğimiz PKK terör örgütüyle de askerimiz, polisimiz, jandarmamız, korucularımız topyekün olarak bir mücadele yürütmektedirler. Suriye’de kanton ilan ettikten sonra sınırımızın güneyinde yani Suriye’nin kuzeyinde derhal konsept değiştirdiler ve Türkiye’nin içerisine bunu taşıyabilir miyiz, diye bir karar alarak Türkiye’nin içerisine bu terör faaliyetlerini şehirlere taşımak istediler. Bunlar yapılan bütün bu operasyonlar sonucunda elde edilen bilgiler, bulgular, istihbarat raporları bunu söylüyor. Hemen arkasından Türkiye’de o faaliyetlere başladılar. 12 yerleşim biriminde birisi Şırnak il merkezi olmak üzere, 11’i ilçeler olmak üzere çeşitli mahallelerinde bu tür faaliyetlerde bulundular. Kanton ilan ettikleri, Suriye’den aldıkları ilhamla ama Türkiye’nin Suriye olmadığını yakın zamanda gördüler. Onların hepsi şehirlerden, mahallelerden temizlendi. Onların hepsi sınırdaydı. Bunlar başkalarının ortaya koyduğu bir projeyi, bir politikayı Ortadoğu’daki gelişmelerden yararlanarak, Türkiye’den bir şey koparabilir miyiz; anlayışıyla yaptıkları işlerdi”
“Biz her zaman vatandaşımızı suçludan, teröristten, hainden ayırmayı bilmiş, becermiş bir milletiz”
Terörle mücadele operasyonlarında zarar gören bölge halkının tüm ihtiyaçlarının karşılanması için ilgili bakanlıkların seferber olduğunu vurgulayan İçişleri Bakanı Ala, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz her zaman vatandaşımızı suçludan, teröristten, hainden ayırmayı bilmiş, becermiş bir milletiz. Buna halel gelmemesi için de elimizden geleni yaptık. Buradan 150 güne varan sokağa çıkma yasaklarında bu milletin bin yıllık kardeşliğine yakışır bir vaziyette, vakur bir biçimde orada durmuşlardır. Bu milletin geleceğine olan inançlarını ortaya koymuşlardır. Onun için onları sizler adına buradan yürekten selamlıyorum. Her türlü dertleri bizim derdimizdir. Her türlü ihtiyaçları karşılanacaktır. Bugüne kadar yaptığımız 150 milyona yakın yardımlardan daha fazlasını yapacağız ve oraları tekrar evlerini dört dörtlük yapıp her türlü içindeki eşyasıyla birlikte kendilerine teslim edeceğiz. Bütün bakanlıklarımız bu konuda seferberdir. Sadece bu yaptıklarının karşılığı olarak değil, kardeşliğimizin karşılığı olarak birbirimize zaten bunları yapmak mecburiyetindeyiz. Bunu da bir lütuf olarak asla söylemiyorum. Haklarıdır. Hak etmişlerdir. Biz de bu hakkın tesisi için elimizden geleni fazlasıyla yapacağız”
KAYNAK:DHA