Haber:Murat Çelik
Dün Belçika'da gerçekleştirilen terör saldırıları ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Belçika'nın terörizmle arasındaki bağlantısının tespit edilmediğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Romanya Cumhurbaşkanı Klaus İohannis'i resmi bir törenle karşılayarak baş başa görüşme yaptıktan sonra yaptığı basın toplantısında Erdoğan şunları dile getirdi:
'Terör belası ile ilgili düşüncelerimi her platformda açık ve net bir şekilde belirttim. Türkiye'de bölücü terör örgütü PKK, ile Suriye'nin kuzeyinde bulunan YPG, PYD, DHKP-C ve DAİŞ terör örgütleri arasında hiçbir fark bulunmamaktadır. İstanbul'da, Ankara'da, dün de Brüksel'de meydana gelen hain saldırıların ortak yanlarının bulunduğunu herkes görmelidir. Hedefte sivil insanlar vardır. Ölen neticede insandır. Sonuç sebep ilişkisine baktığımız zaman hiç kimsenin kazandığı bir şey yoktur. Ancak kaybedilen oldukça fazla şey vardır. Kaybettiğimiz insandır, barıştır, huzurdur, güvendir. Dünya siyaseti eğer ittifak halinde hareket ederse ve terörizmin üzerine dimdik giderse hep birlikte bu işi çözeriz. Terörizmi ortadan kaldırırız. Bu sebeple dünyada artık terörizm ve terörist tanımı yeniden yapılmalıdır.'
Dün Belçika'nın başkenti Brüksel'de yaşanan terör saldırıları sonucunda 34 kişinin hayatını kaybettiği saldırılarda eylemi gerçekleştirenlerden birinin 2015 yılının Haziran ayında Gaziantep şehrimizde yakalanarak sınır dışı edildiğini söyleyen Erdoğan, sınırdan yapılan sınır dışı işlemini Temmuz 2015 itibariyle Belçika Büyükelçiliği'ne bildirildiğini ifade etti. Her şeye rağmen Belçika bu teröristi serbest bıraktığını ifade eden Erdoğan şunları söyledi:
'Dün Brüksel'de saldırı düzenleyenlerden biri Türkiye'de Haziran 2015'te yakalanarak sınırdışı ettiğimiz biridir. Bu sınır dışı işlemini Temmuz ayında Belçika'ya nota vererek iletmişiz. Belçika ise adı geçen teröristi serbest bırakmıştır. Biz Belçika'ya bu kişinin yabancı bir terörist savaşçı olduğu yönündeki yaptığımız uyarılara rağmen Belçika Hükümeti terörizmle arasındaki bağlantısını tam olarak tespit edememiştir. Ayrıca burada Hollanda'da olayın içinde vardır. Hollanda'nın kendi isteği üzerine adı geçen teröristi iade etmişiz onlara da nota ile bildirilmiştir. Ülkemizin konu ile ilgili hassasiyeti açısından bunları özellikle belirtmek istiyorum.'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Romen mevkidaşı olan İohannis basın açıklamasından sonra medya mensuplarının sorularını yanıtladılar. Göçmenler için Karadeniz'in ve Romanya'nın alternatif bir yol olup olmadığı konusundaki soruya Erdoğan, 'Şimdilik Türkiye üzerinden bir göç yolu oluşturulması ile ilgili çok sıkı tedbirler alınmış durumdadır. Buna asla fırsat vermeyeceğim. Türk Sahil Güvenlik botları devamlı buralarda tur atarak girişimlere engel oluyorlar. Bilhassa 18 Mart sürecinden sonra kontroller gittikçe artırıldı. Buna kesinlikle fırsat vermiyoruz. Mültecilerin daha çok Ege sahillerini kullandıklarını biliyoruz. Bundan sonra yaşanan süreçte de kararlı bir şekilde mülteci akınının önüne geçmek için çalışacağız. Karşılıklı olarak Romanya, Türkiye, Yunanistan, Türkiye arasında yaptığı dayanışma sayesinde bu durumu böyle götürmemiz gerekiyor.' dedi.
SİYASİ PARTİLER İŞBİRLİĞİ YAPMALIDIR
Bir gazetecinin Ahmet Davutoğlu'nun 506 tane dokunulmazlık dosyasının hiç ayırt edilmeksizin kaldırılmasına yönelik muhalefet partilerine götürdüğü teklif sorulunca Erdoğan, 'Dokunulmazlıkla ilgili kavramın yanlış anlaşıldığı kanısındayım. Dokunulmazlık esasen fezlekelerle ilgili bir kavramdır. Kimlerin fezlekesi varsa sadece onları ilgilendiren bir konudur. Fezlekesi olan kişinin yargılama sürecinin önünü açacak bir konudur. Bu sanki siyasetçinin yargılanmayla ilgili bir bariyer oluşturuyormuşcasına kamuoyunda farklı bir algı oluşturulmaktadır. Yapılan bu düzenleme ile siyaseti tamamen 506 dosyayı yargıya göndermiş olmaktadır. Adı geçen dosyalar sadece terörle ilgili değil bu dosyaların içinde memurlarla ilgili görevi ihmal dosyaları da bulunmaktadır. Ayrıca siyasetçilerle ilgili seçim yasaklarını ihlal fezlekeleri de mevcuttur. Yine hakaret içeren fezlekeler de var. Bu sebeple buradaki dokunulmazlık dosyalarının hepsi yargıya intikal etmesi, siyasetçinin de üzerindeki yükün hafiflemesi anlamına gelmektedir. Yargımız bu konuyla ilgili kararını vererek yoluna devam edecektir. Bana göre sayın Başbakanımızın bu konu ile ilgili açıklamaları çok isabetli olmuştur. Ben isterim ki öteki siyasi partilerde bu konuya destek vermek suretiyle meclisten geçsin.' dedi.
TERÖRE KARŞI HERKES AYNI TAVRI SERGİLEMELİ
Bir gazetecinin Brüksel'de gerçekleştirilen terör saldırılarından sonra Amerika Birleşik Devletleri'nde bayrakların yarıya indirilmesi ile Fransa'da Eyfel Kulesi'nin Belçika bayrağının ışıkları ile aydınlatılması kararı hakkında Türkiye'deki gerçekleştiren terör saldırılarına aynı hassasiyeti gösterip gösterilmediği ile ilgili düşünceleri sorulunca Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
'Böyle terör saldırıları karşısında bu ülke niye böyle hareket ediyor, o niye bunu yaptı, gibi bir şey söyleme hakkım yok. Fakat eğer teröre karşı gerçek bir tavır sergilenmesi gerekiyorsa, falanca ülkede yapıldığı zaman başka, filanca ülkede gerçekleştiği zamanda farklı tavır gösterilmemeli. Bu durum uluslararası bir anlaşma gerektiren bir ilke konusudur. Son üç aylık dönemde Türkiye'nin yaşadığı bu terör eylemlerinde sayısal ifade ile yüzlerce kayıp verdik. Ancak farklı yerlerde dünyayı harekete geçirenler Türkiye'de yaşanan olaylar karşısında aynı hassasiyeti göstermemiştir. Hatta ve hatta bizim şu anda terörizmle mücadelemiz konusunda bize nasihat vermek isteyenler bile bulunmaktadır. Teröristlerin devlete karşı mücadele verdiği bir ülkede operasyonların olmaması diye bir durum söz konusu olur mu? Bütün dünyada ülkeler terörizme karşı operasyon gerçekleştirmektedir. Burada Amerika farklı bir uygulama yapmıştır. Bu onların kendi takdirleridir. Bizim hiçbir beklentimiz yoktu, zaten olsaydı memnuniyetimizi ifade etmekten başka bir şey düşmezdi. Bazıları bizi telefonla aramıştır. Biz de kendilerine şükranlarımızı ilettik.'