Haber:Figen Arıkan
Hayatını Bodrum'da idame ettiren ve yeni çıkaracağı albüm için yoğun tempo içerisinde olan müzisyen Zeynep Casalini, son dönemde en çok üzüldüğü konular arasında çocuk istismarı olduğunu dile getirdi.
Kısa bir süre önce eşinden ayrılarak Bodrum merkeze yerleşen ve bisiklet tutkunları arasına giren Casalini gündemdeki konulardan ve yakında çıkarmayı düşündüğü yeni albümüne kadar farklı konular hakkında açıklamalar yaptı. Yakında piyasaya çıkarmayı düşündüğü 'Hastane önünde incir ağacı' adlı türküyü seslendirdiği eserle ilgili olarak, 'Ben bu türküyü söylerken çok etkilendim. Gerçekten çok acıklı, dinleyen herkesin de çok etkileneceğini biliyorum. Aslında türkü okurken gırtlak yapmasını beceremiyorum, ama çok çalıştım ve elimden geldiğince güzel söylemeye ve insanları etkilemeye çalıştım. Herkesin çok beğeneceğini umuyorum.' dedi.
HASTANE ÖNÜNDE İNCİR AĞACI TÜRKÜSÜNÜN HİKAYESİ
Anadolu’da bazen sevdiğiniz çok güzel kültür yansımaları mevcutken bazen de hiç tasvip etmediğimiz cahiliye dönemi uygulamaları olmuştur. İlkel anlayışların bazıları hala da devam etmektedir. Beşik kertmesi uygulamaları da böyle anlamsız saçma bir adettir diyebiliriz. Beşik kertmesi nedir, diye aklınıza gelebilir ama çoğunuzun televizyondaki dizilerden az çok fikir yürüterek öğrendiğini tahmin ediyoruz. Yine de açıklamak gerekirse; arkadaş olan iki insanın ailece karar vererek, yeni doğan bebeklerini evlenme yaşına geldikleri zaman birbirleri ile evlenmeleri için önceden, bebekken, çocuklar beşikte iken birbirleri ile evlenmeleri gerektiği anlamında anne ve babaların birbirine verdiği sözdür. Ancak bu söz evlenecek kişilerin birbirine verdiği söz değil, anne babalarının çocuklardan habersiz sözleşmesi olmuştur, olacaktır.
Anadolu’da benzer, hoşunuza gitmeyecek çok farklı adet ya da töre adı verilen yaşam biçimleri mevcuttur. Bunun sonuçları da elbette olumsuz olacaktır. Sonuçta mutsuz insanlar olacaktır.
Hastane önünde incir ağacı türküsünün hikayesi de böyle saçma sapan bir sözleşmenin sonucunda yaşanan bir olayın günümüze aktarılmış bir biçimidir. Çocukluğunda komşu kızı ile beşik kertmesi sözleşmesi bulunan bir delikanlı askerlik görevini yerine getirmek için gittiği yerde kötü hastalığa yakalanır. Bu delikanlı hava değişimi adı altında verilen raporla memleketi olan Yozgat ilinin Akdağmadeni ilçesine gönderilir. Bu durumu fark eden ve öğrenen kız tarafının ailesi doğal olarak kızlarını bu hasta insana kızlarını vermekten vazgeçerler.
Delikanlı da tedavi olmak için çok iyi hekimlerin bulunduğu büyük şehirlere şifa aramaya gider. Yattığı bir hastanede pencereden dışarıya bakar, bir incir ağacı görür. Bu incir ağacından esinlenerek bu türkünün sözlerini kaleme alır. Yıllardan beri her hastalıklı ölüm ya da devası olmayan bir hastamız olduğu zaman ister istemez bu türkünün sözleri dilimizden dökülür. Ama neden ve nerede ortaya çıktığı bilinmeyen acıklı türkünün gerçek hikayesi böylece sizler tarafından da öğrenilmiş olacaktır.
Son olarak şunu da hatırlatmak gerekir ki hastane önünde incir ağacı dizelerinin sahibi olan genç hastanede bütün uygulanan tedavilere rağmen kurtulamaz ve hayata gözlerini yumar. Genç insanın cenazesi memleketine getirilmez, yattığı hastanenin bulunduğu İstanbul’da defnedilir.
Umarız ve dileriz ki, benzer acıklı hikayelerin yaşanmasına sebep olan insanlar eğer hala böyle gereksiz anlamsız uygulamalara devam ediyor ya da etmeye tevessül eden insanlar varsa iyi bir ders olur da bundan sonra böyle beşik kertmesi gibi saçma sapan sözleşmeler yok olur gider.
Yakında çıkaracağı yeni albüm çalışmaları içinde hep bilgiler veren sanatçı,'Azeri kökenli olan Murad Arif tarafından bestelenen eserleri söyleyeceğim. Ayrıca Necati Karadayı'nın bir şarkısı da albümde yer alacak. Nuri Harun Ateş tarafından yazılan bir eserde Cover'lar arasında olacak. Herkes çok yakında görecek, yakında çıkacak.' dedi.
Bir çocuk sahibi olduktan sonra müziği bıraktığı yönünde açıklamalar yapıldığını dile getiren Casalini, 'Müziğe 9 ay kadar ara vermiştim. Kızım şimdi 5 yaşında. Geçen hafta üç tane klip çektim. Geçen yıl da önce 'Yaz Uykusu' isimli şarkıyı yapmıştım ve ilk defa dinleyenler bu eserin 'Duvar' adlı şarkı kadar etkili olacağını söylediler.' dedi.
ARAMIZDA HUSUMET YOK
Zeynep Casalini kısa bir süre önce boşandığı eski eşi Tahsin Berk konusuna da değinerek, 'Bazı sebeplerden dolayı dostça ve arkadaşça ayrılma kararı aldık. Aramızda husumet yoktur. Kızım Dafne Örneğin bugün babasının yanında. Böyle şeyler hayatta olabilir. Çok üzücü, ancak yürümeyecek bir şeyi devam ettirmenin anlamı yok. Herkes hayatını yaşasın. Hepimiz için hayırlı olsun. Eski eşim için Tahsin'in bir restoranı var. Herkesin mutlaka gitmesini tavsiye ediyorum.' dedi.
Son zamanlarda çok sık konuşulan konular arasında olan çocuk istismarı konusuna da değinen sanatçı, çevresindeki insanların kendisine konuyla ilgili konuştuğu zaman 'boş ver' demelerine çok canının sıkıldığını ifade eden Casalini, 'Son dönemde en çok canını sıkan konulardan biri 45 tane çocuğun cinsel istismara uğramasıdır. Bu önemli sorun çözülmeden gündem nasıl devam edecek bir türlü anlayamıyorum. Ben ülkemizi ve Dünya'yı bir türlü anlayamadım. İnsanlık şu anda büyük bir sınav vermektedir. Ve öyle istiyorum ki bu sınavı insanlık kazansın. Çünkü herkes 'insan nedir' diye sorgulamaya başlaması gerekir. Bunu ancak çocuğu olan birisi daha iyi anlar. Erkek ya da kadın olması hiç önemli değil. Böyle iğrenç olayları duyunca midem bulanıyor. Bu olayları meydana getirenlerin bir an önce cezalandırılması gerekmektedir. Benim bu konuyla ilgili bir şeyler yapmamı bekleyen insanlar var. İnşallah benim gibi düşünen insanlarla bir araya gelerek bir şeyler yapabiliriz. Bu konu için program program gezmek istemiyorum. Çünkü gerçekten uzak ve çok yalancı işler yapılıyor. Ben gerçek bir anneyim ve gerçek bir insanım. Bu sözü pek söylemek istemiyorum ama aynı zamanda gerçek bir sanatçıyım. Bir sanatçının görevi de gerçekleri doğrudan insanlara söylemektir, diye düşünüyorum. Sansasyonel olmak için 'iki salla meşhur ol' düşüncesinde değilim. Maalesef bizim ülkemizde bu durum böyle. Doğal olarak benim istediğim şey, Türkiye'de gerçek sanatçıların destek olarak insanların doğru ve iyi işler yapılması için çalışmasıdır.' dedi.