Kılıçdaroğlu, TRT Haber’de yayınlanan ‘Anadolu Soruyor’ programında “İdam cezası Meclise gelirse partinizin tavrı ne olacak?” sorusuna verdiği yanıtta, idam konusunun vatandaşların talebi olarak yansıtıldığını ancak devleti yönetenlerin sokağa teslim olmaması gerektiğini ifade etti.
Türkiye’nin idam cezasını uzun yıllardır kaldırmış bir ülke olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “Niye kaldırdık idamı? Eğer idamla ilgili bir karar verilir, yanlış olduğu ortaya çıkarsa, bunu düzeltme şansı kocaman bir sıfırdır, kimse düzeltemez. Son 3 yıldan örnek vereceğim. İdam olsaydı Balyoz, Ergenekon davasında bir sürü komutan, asker, gazeteci, profesör hepsi idam edilmişti. Şimdi bu davaların tamamının kumpas olduğu çıktı ortaya. Bu insanları geri getirecek miydik, hayır” dedi.
‘BU OLAYLARA İDAMI UYGULAYAMAZSINIZ’
Kılıçdaroğlu, idam kararı parlamentodan çıksa dahi geriye yürümeyeceğini belirterek, “Yani bu olaylara idamı uygulayamazsınız. Çünkü fiilin işlendiği tarihte hangi ceza kanunu varsa o ceza uygulanır. Biz uluslararası anlaşmalara imza atmış bir ülkeyiz. İç hukuk uluslararası anlaşmalara aykırıysa iç hukuk değil uluslararası anlaşmalar uygulanır. Anayasada böyle bir hükmümüz var. Dolayısıyla bu biraz sokağın gazını almak için ifade edilen bir deyimdir, hükümetin de böyle bir teklif getirmeye zaten niyeti yoktur” diye konuştu.
RUSYA İLE İLİŞKİLERİN GELİŞTİRİLMESİ
Rusya ile ilişkilerin geliştirilmesi çalışmalarını desteklediklerini, sadece Rusya değil Irak, Mısır, İsrail, Libya, Suriye gibi bölge ülkeleriyle de ilişkilerin düzelmesini istediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, bu barışmaları sağlarsa hükümete her türlü desteği vereceklerini bildirdi.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Türkiye, Batı ittifakından kopar mı? Sanmıyorum. Bu tür söylemler zaman zaman gazete köşe yazılarına yansıyor. Ama ben Türkiye’nin batı ittifakından yani OECD’den, NATO’dan, AB’den, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi’nden kopacağını sanmıyorum. Türkiye uygar dünyanın çok önemli bir parçasıdır. Türkiye, uygar dünyanın özellikle Ortadoğu bağlamında istikrarını sağlayan bir ülkedir. Türkiye’deki bir istikrarsızlık sadece Türkiye’ye değil ABD, Rusya ve AB’ye de büyük zarar verir.”
‘SURİYE’NİN ONARILMASINDA ANA PARAYI AVRUPA SAĞLAMALI’
Kılıçdaroğlu, Suriyeli sığınmacıları eleştirdiği yönündeki soru üzerine mültecileri hiçbir zaman eleştirmediğini tam tersine kucak açtıklarını, Suriye’de iç savaşın bir an önce bitirilmesinin, sonra da bu ülkenin onarılması gerektiğini söylediklerini anlattı.
Suriye’nin onarılması konusundaki ana parayı Avrupa’nın sağlaması, evlerin, okulların, hastanelerin, caddelerin sıfırdan yeniden yapılması sonra da Türkiye’deki sığınmacıların kendi ülkelerine gönderilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bunu ilk Avrupa’da söyledim. Bana ‘mülteciler Avrupa’ya geliyor’ dediler. Bizde 3 milyon Suriyeli var. 3 milyona sesiniz çıkmıyordu, ne zaman AB’ye gelmeye başladılar, bağırmaya başladınız. Niye daha önce Suriye’de iç savaşı bitirelim demediniz. Hatta bu yetmez, Suriye’nin onarımı için elinizi cebinize atmanız lazım. Onlar kabul ettiler bunu. Ben Suriyelilere niye kızayım. Onlar da bizim vatandaşımız, akrabalarımız. Nasıl kuzeyde yaşayan Kürtler bizim akrabalarımızsa onlar da bizim akrabalarımız. Bütün sorun, Suriye’de savaşın bitmesi ve oranın onarılması. Türkiye’nin de buna destek vermesi lazım. Zaten orası onarılınca mülteciler de kendi ülkesine gider. Babası orada, mezarı orada, çocukluğu orada.”
Sputnik