İzmir Barosu avukatlarından Ahmet Gürol Şağban, 2011 yılında gerçekleşen Yükseköğretime Geçiş Sınavında ortaya çıkan şifreleme skandalı ile ilgili yeniden suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere hazırlanna şikayet dilekçesinde Urla Cumhuriyet Başsavcılığı’na Fethullah Gülen, dönemin YÖK Başkanı Prof Dr. Yusuf Ziya Özcan, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, Ankara Cumhuriyet Savcısı Şadan Sakınan, ÖSYM Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Pekşen, ÖSYM Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ercan Öztemel, ÖSYM Yönetim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Ensar Gül, Prof. Dr. Ömer Demir ve Hüseyin Çalık, METEKSAN yetkili ve çalışanları, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma dosyasında verilen bilirkişi raporunu tanzim eden bilirkişiler, Ankara 7. İdare Mahkemesi başkan ve üyeleri, yargı görevini etkilemeye teşebbüs suçundan; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Devlet Bakanı ve hükümet sözcüsü Cemil Çiçek hakkında “Silahlı terör örgütü kurmak ve yöneticisi olmak, silahlı terör örgütü üyesi olmak, silahlı terör örgütüne yardım ve yataklık etmek, Görevi kötüye kullanmak, görevi ihmal, yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs” suçlarından şikayette bulundu.
Bilirkişi raporları açıklanmadı
VATAN Gazetesi’nden Esra Can Sinav’ın haberine göre, 2010-2012 yılları arasında gerçekleştirilen YGS sınavının tarihin geniş kapsamlı sınav yolsuzluğu olduğunu söyleyen avukat Ahmet Gürol Şağban, “Ankara 7. İdare Mahkemesi o dönemde ODTÜ Eğitim Bilimleri Fakültesi ve Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nin hazırladığı raporları yok sayarak sadece savcılık soruşturmasına göre takipsizlik kararı verdi. Soruşturma kapsamında bilirkişi raporları dikkate alınmadığını gibi, mahkeme bilirkişi heyetinin kim olduğunu da açıklamadı” dedi.
Sorular okunmadan 59 net çıkarılabilir
Savcılığa yapılan suç duyurusunda, 2011 yılında gerçekleştirilen YGS’de, bu sınava özgü bir şifreleme tekniği ile rakamsal yanıta dayalı tüm soruların doğru cevabına ulaşılabildiğini belirten Şağban, savcılığın takipsizlik kararında şifreleme tekniği ile sadece Matematik testinde 18 soruda cevaba ulaşılabileceğini tespit ettiğini, ancak bunun doğru olmadığını söyledi. Şağban, bastırılan kitapçığın tamamında 35 matematik sorusunun 31’inin, 13 Sosyal Bilgiler sorusunun tamamının, 15 Fen sorusunun 12’sinin, Türkçe ’den 18 sorunun yine 12’sinin bu şifreleme tekniği ile soruları dahi okumadan doğru cevaplandırılabileceği ve YGS 2011’de soruları dahi okumadan 59 net çıkarılabileceğini ifade etti.
Savcı davanın üstünü örttü
Şaibeli YGS sınavında en önemli delil şifrelemenin yapıldığı mod-medyan kavramının internette arama artışının olduğunu ve bunun savcılığa da bildirildiğini belirten Şağban, “Dönemin savcısı Şadan Sakınan, dilekçede yer verdiğimiz bu bilgileri görmezden gelerek kasti olarak davanın üstünü örtmeye çalıştı” dedi.
Kimliği bilinmeyen mühendis
“Savcı tarafından verilen takipsizlik kararında ÖSYM’nin METEKSAN’dan ‘adaya özgü kitapçık’ uygulamasına geçilmek üzere talepte bulunduğu ve 5 Kasım 2010 tarihinde bu yazılımı oluşturması için yeni bir bilgisayar mühendisi istihdam edildiği belirtilmişti. Bu kişi kapalı dönemden önce yazılımı kurguladı ve teslim etti. Yani kendisi kapalı döneme hiç girmedi. Bu kişi yazılımı cemaat dershaneleriyle paylaşmış olabilir ya ada satmış olabilir. Tüm bu bilgiler savcSakınan’a bildirildi fakat araştırılmadı. Şikayet dilekçemizde kimliği gizlenen ve genç bilgisayar mühendisi olarak bahsedilen bu kişinin kimliğinin açıklanmasını talep ettik.”
İstanbul’da 7 okulda sadece kız adaylarbulunduğu sınavlar
Şikayet dilekçesinde İstanbul’da 7 okulda sadece kız adaylarbulunduğu sınavların yapıldığını da belirten Şağban, “Bu uygulama ilk defa gerçekleştirildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığ ısoruşturma dosyasında bu konuyu soruşturmadı. Ankara 7. idare mahkemesi de taleplerimize rağmen bu 7 okulda sınava giren öğrencilerin kimlerden oluştuğunun, hangi okul ve dershanelere gittiklerinin belirlenmesi, soru kitapçıkları ve cevap anahtarları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması taleplerimizi hiçbir şekilde dikkate almadı” diye konuştu.