CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, partisinin Manavgat ilçe Başkanı Aliye Coşar ve partililerle buluştu. Baykal, 14 yıllık iktidarın Türkiye’nin temelindeki cumhuriyet projesini içine sindiremediğini söyledi.
Deniz Baykal’ın konuşmasından satır başları:
“Cumhuriyetin temel felsefesini ve onun ana ilkelerini etkisiz kılmak için iktidar gücüyle çaba sergilendi. O politikalara düşmanca yaklaşan bir anlayış yerine, o politikalara değer verilmiş olsaydı bugün Türkiye’de yaşanan olayların hiç birisi olmazdı. Bu son darbe girişimi de olmazdı. Cumhuriyet projesiyle Anadolu’da bir millet oluşturulmaya çalışıldı. Millet oluştururken, insanların etnik kimliğini, inancını, mezhebini inkar etmeden fakat ona teslim olmadan, onu aşan yüksek bütünleşmeyi, bir millet, bir ulus devlet anlayışı içinde bir oluşumu hayata geçirmeye çalışıyorduk. Maalesef geride bıraktığımız Türkiye’nin başına büyük dertler açan dönemde o mezhep, etnik kimlik ve inanç ölçüleri siyasetin temeli haline getirildi ve bu çok ciddi tahribat yarattı. Türkiye millet oluşumundan cemaat oluşumunun etkin olduğu bir noktaya doğru devlet katkılarıyla sürüklenmek istendi. Şimdi bunun yanlış olduğu ortaya çıktı.”
“Laikliğin değeri ortaya çıkmaya başladı”
“Bu nedenle laikliğin değeri de ortaya çıkmaya başladı. Ama bunun anlaşılması için Türkiye’de TBMM’nin bombalanması mı gerekiyordu? Böyle bir kalkışmanın, jetlerin helikopterlerin kendi vatandaşınızı bombalaması mı gerekiyordu?”
“Ortadoğu’ya müdahale edilmemesi gerektiğini söylemiştik”
2003 yılında 1 Mart tezkeresi TBMM’de gündeme geldiğinde CHP olarak Ortadoğu’ya müdahale edilmemesi gerektiğini söylediklerini aktaran Deniz Baykal:
“1 Mart’ta CHP’nin anlayışı paylaşılabilmiş, yürütülebilmiş olsaydı bugün ne Irak ne de Suriye parçalanmış olurdu. 1 Mart’ta başlayan süreçte bölgenin bu hale geleceği, cehenneme döneceği en yetkili ağızlara CHP’nin en yetkili insanları tarafından doğrudan söylenmiştir. Yani ‘Pandora’nın kutusunu açıyorsunuz, bu bölge cehenneme döner’ denilmiştir. 2003’te bunu sadece Türkiye için ya da bölgede yaşayan milletler için, insanlar için değil ABD için de yanlış olacağını en yetkili ABD’lilere söyledik. Ben, ‘Türkiye’deki bir siyasetçi olarak söyleyeyim ki bu müdahale elbette Türkiye’nin aleyhinedir, elbette bölgenin aleyhinedir ama kusura bakmayın ABD’nin de aleyhinedir’ demiştim. O zaman kimse buna kulak asmıyordu.”