Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’de düzenlenecek BM Zirvesi’ne gitmeden önce Atatürk Havalimanı’nda toplantı düzenledi. Basın toplantısında önemli açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları
“BM’nin 71’inci genel kurul görüşmelerine katılmak için arkadaşlarımızla birlikte New York’a hareket edeceğiz. Tüm ülkelerin devletlerin katılması bekleniyor. Katılımcı ülkelerinin birçoğu devlet başkanları, dışişleri bakanları nezdinde katılıyor. Sayın Veysi Kaynak, Bekir Bozdağ, Fatma Betül Sayan, Ömer Çelik, Mevlüt Çavuşoğlu, Nihat Zeybekci, Berat Albayrak ve milletvekillerimiz eşlik ediyor.
20 Eylül Salı günü BM Genel Kurulu’na hitap edeceğim. Konuşmamda Türkiye’nin BM’deki aktif rolüne vurgu yaparak, terörle mücadele, mülteci sorunu ve tabiiki 15 Temmuz darbe girişimini değerlendirme durumunda olacağım. Bunu gerek genel kurulda, gerekse ikili görüşmelerde paylaşacağım.
Türkiye bir taraftan 15 Temmuz darbe girişiminin yaralarını sararken bir taraftan Fırat Kalkanı operasyonunu yürütüyor. Sınırlarımızda FETÖ, DAEŞ ve uzantılarına karşı başarılı operasyonlar yapıyoruz. İşin Suriye, Irak, her ne kadar bu coğrafyada gerçekleşiyorsa PKK’yı zikretmeden geçmek mümkün değil.
“Dünya 5’ten büyüktür”
Genel Kurul’a hitabım 15 Temmuz darbe girişimi teşebbüsü ve 241 kişinin kanını döken FETÖ’nün dünyaya anlalatılması için vesile olacaktır. Dostlarımızı uyarmaya devam edeceğiz. Örgütün inine girmeye devam edeceğiz. Dünyanın hiçbir ülkesi, bölgesi FETÖ için güvenli bir sığınak değildir. Konuşmamda, BM yapısındaki sorunları, ‘Dünya 5’ten büyüktür’ dediğimiz reform ihtiyacını yineleyeceğim.
“Zirveye özellikle davet edildik”
Düzenlenecek üst düzey toplantılarında ABD Başkanı Obama tarafından düzenlenecek toplantılarda mültecilere yönelik yardımlar görüşüülecek. Çalışma iznine sahip mültecilerin sayısı ile okula giden mülteci çocuk hedefini 1 milyonun üzerine çıkarılması tartışılacak. Dünyada en çok mültecilere evsahipliği yapan ülkemiz zirveye özellikle davet edilmiştir.
“Suriye sorunu sadece Suriyelilerin değildir”
Sorunun çözümü için dile getirdiğimiz ‘güvenli bölge’ ve ‘terörden arınmış’ bölgeyi dile getireceğim. Fırat Kalkanı’nı da liderlerle paylaşacağım. 5 bin kilometrekarelik bir alanı güvenli bölge olarak değerlendirebiliriz. Suriyeliler DAEŞ’tan arındırlan bölgeye dönmeye başladılar. STK’larımız bu kardeşlerimizin ihtiyacını karşılıyor. Suriye sorunu sadece Suriyelilerin meselesi değildir. Bu krizin sonuçları küresel bir boyut kazanmıştır. Meşruiyet ve adalet konusunda çözüm için kaybedilen her dakika BM için utanç kaynağıdır. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere insanlığın sorumluluğunun farkına varması gerekiyor.
New York’ta bulunacağım süre zarfında ikili veya heyetler arası görüşmelerim olacak. 21 Eylül’de DEİK ve Başbakanlık tarafından düzenlenen akşam yemeğinde ABD’deki yatırımcılarla bir araya geleceğiz. ABD kanallarında mülakatlarım olacak. Ziyaretim sırasında ABD’deki Türk ve Müslüman toplum temsicileriyle görüşeceğiz.