Haber: Murat Çelik
Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmasında Charles Dickens'ın 'İki şehir' isimli romanına atıfta bulunan Stefan Löfven, Rusya'nın sınırlarını zorla genişletmeye çalışmasını, terör saldırılarını, Avrupa Birliği'nin esnekliğini zorlayan ve süregelen global sığınmacı krizi sorunlarını; ‘çaresizliğin kışı’ şeklinde değerlendirerek, ortak bir tehdide karşı birlikte güçlü olarak durulabildiği takdirde Avrupa Birliği için gelecekte mutlu bir bahar olabilir şeklinde ifadede bulundu.
Dublin Sözleşmesi’nin işlerliğini yitirdiğinin artık kabul edilmek suretiyle yeni bir sözleşme oluşturulması gerektiğine işaret eden Löfven, sığınmacıların bugüne kadar ülkelere tek tek başvuru yapmaları yerine bütün Avrupa Birliği'ni kapsayacak olan bir başvuru sisteminin oluşturulması için çaba harcayacağını söyledi. Avrupa Birliği içinde bulunan işbirliğinin daha geniş halk kesimleri tarafından desteklenmesi isteniyorsa, halkların refahı için daha çok çalışan bir birliğe ihtiyaç olduğunu belirten Löfven, Yahudiler, Müslümanlar ve Romanlar'dan bahsederek azınlıkların ayrımcılığa, tehdit ve şiddete karşı korunmalarının önemine dikkati çekti.