Euroleague'de İlk Onbir Haftanın Değerlendirmesi
Fatih Çelebi

Euroleague'de İlk Onbir Haftanın Değerlendirmesi

Turkish Airlines Euroleague her sene olduğu gibi bu sene de basketbol severlere her anı heyecan dolu bir mücadele vaat ediyor. Oyun kurallarındaki bazı değişimler ve yeni lig formatıyla takımlar arasında makasın daralması ve temponun her dakika yukarıda kalması da bu sezon organizasyonun daha da heyecanlı hale getirdi. Öyle ki geçen sezonlarda yirmi dört takım Avrupa’nın en büyük basketbol arenasında zafer için ter dökerken bu sezon on altı ekip Eurolague sahnesinde kendisine yer bulabildi. Bunun dışında oyun kurallarındaki bazı değişimler de oyunun akışı üzerinde önemli farklılıklara yol açtı. Hızlı hücumu kesen faullerin sportmenlik dışı faul kapsamına alınması buna en büyük örnek diyebiliriz. Bu sayede maçların temposunun düşmesi engelleneler maç başı atılan ortalama sayıları bir hayli arttırdı. Peki normal sezonun yaklaşık olarak üçte birine tekabül eden bu geçtiğimiz periyotta takımlar neler yaptı inceleyelim.

16. Galatasaray Odeabank (3G-8M)

Galatasaray Odeabank, Euroleague maçlarına çokta iç açıcı başlamasa da sonradan bir toparlanma sürecine girdi. Oynadığı son altı Avrupa maçının üçünde sahadan galibiyetle ayrılan sarı kırmızılı ekip buna rağmen averajla ligin dibindeki takım konumunda. Gerek mali sıkıntılar, gerek bu sene kadroya dahil olan oyuncuların beklentilerin çok altında kalması Galatasaray için bu sene Euroleague maçlarının hedeften ziyade prestij mahiyetine dönüşmesine yol açtı.

 

15.Unics Kazan(3G-8M)

Euroleague’de bir başka 3 galibiyetli takım da Rus temsilcisi Unics. Bu sezon oynadığı on bir Avrupa maçında sadece bir deplasman galibiyeti alabilen Unics Kazan, zor da olsa kazandığı Kızılyıldız maçının haricinde sadece İtalyan temsilcisi Emporio Armani Milano’yu rahat geçti ve akıllarda derin soru işaretleri bıraktı. Rotasyonun yetersizliği ve takımın hücum planının sadece ‘sıkışınca topu Langford’a teslim edelim. O bizi kurtarsın’ şeklinde olması bu kötü dönemi özetler nitelikte.

14. Brose Basket Bamberg (3G-8M)

Ligin belki de en şanssız ve bulunduğu yerin üstünde basketbol oynayan takımı kuşkusuz Alman temsilcisi Brose Basket. Bir çok maçında tek topla kaybeden Bambam için Galatasaray yahut Unics’e nazaran ligde iddialı bir konuma geçebilmesi daha muhtemel görünüyor. Zisis, Melli, Theis gibi önemli oyuncuları kadrosunda bulunduran Bamberg için ilerleyen hafatalarda daha olumlu şeyler söyleyebilmemiz hiç te şaşırılacak bir durum değil.

13. Emporio Armani Milano (4G-7M)

Euroleague’in en fazla tempo ve süratı seven takımlarından bir tanesi kuşkusuz Emporio Armani Milano. On bir maçta attıları dokuz yüz yirmi dokuz sayı ile bu alanda ligin en iyi dördüncü sırada bulunan Milano için en büyük problem savunmada. Bunun yanı sıra Alessandro Gentile sorunsalına da çare bulamayan İtalyan temsilcisi, kısa sürede sorunlarına çare bulabilirse daha iddialı bir konuma gelebilir.

12.Kızılyıldız (4G-7M)

Kızılyıldız, köklü bir takım olmasının verdiği avantaj ile özellikle iç saha maçlarında rakiplerine zor bir atmosfer yaratabilen bir ekip. Yine de Simonovic, Bjelica ve Alen Omic’in dışında pek bir katkı alamayan ve kadro darlığını sonuna kadar hisseden bir ekip. Bu sezon hedefe ulaşamasa dahi hedefe ulaşacak takımı belirleyebilecek güçte bir takım oldukları aşikar.

11.Zalgiris Kaunas (4G-7M)

Bu sene Zalgiris için yarışmacı takım sıfatını yakıştırmak pekte yerinde bir benzetme olmaz diye düşünüyorum. İçinde bulunduğumuz sezon Litvanya temsilcisi için tek kazanım olabilir o da Fransız gard Leo Westermann’ın oyununu beklenen seviyeye çekmesi. Bu sezon 9.9 sayı 4.4 asist ve 3.4 rebound ortalaması yakalayan genç oyuncu ileriki sezonlar için büyük bir kariyer vaat ediyor.

10. Barcelona Lassa (5G-6M)

Gerek sakatlıklar, gerek ‘yeni koç yeni anlayış’ eşiğini aşamamaları gerekse takım kimyasının bir türlü oturamaması Barcelona Lassa için geride bıraktığımız periyotun en büyük hayal kırıklığı olarak nitelememe neden olan faktörler. Oynadığın son beş Euroleague maçından sadece bir galibiyetle ayrılabilen Katalanlar, sene sonuna kadar sahaya çıkacakları birbirinden zorlu dört maçlık periyottan en az hasarla çıkmanın peşinde. Ligde yeninden iddialı konuma gelebilmeleri için seri galibiyetler almaları şart.

9.Darüşşafaka Doğuş (5G-6M)

Turkish Airlines Eoruleague’de ikinci sezonunu geçiren Daçka ilk yedi haftada sadece iki mağlubiyet alarak play offa girebilecek iddialı bir konuma geldi lakin son dört maçında da mağlup olması sıralamada bir hayli geriye düşmelerine sebep oldu. Takımın hücumdaki lideri konumundaki Bradley Wanamaker’in karar verici durumlarda yaptığı yanlış tercihler, Blatt’ın öğrencilerinin bu düşüşündeki önemki etkenlerden bir tanesiydi.

8. Maccabi Tel Aviv (5G-6M)

Tempo, sürat, hızlı kullanılan toplar, bir an önce atağı sonlandırma arzusu… Bu seneki Maccabi için akla gelen ilk kavramlar bunlar. Özellikle kendi evindeki maçlarda baskın ve atmosferden mütevellit coşkulu oynayan Maccabi için savunmada potaya hücum eden takımlara karşı sıkıntısını çözmesi durumunda play off için iddiasını güçlendirebilir.

7. Anadolu Efes (6G-5M)

Avrupa’ya kötü başlayıp zamanla çıkış yakalayan takımların başında Anadolu Efes geliyor. Koç değişikliğinin verdiği dezavantaj ile Euroleague’e iyi bir başlangıç yapamayan Efes, ilerleyen haftalarda ise ritmini bularak seri galibiyetler almaya başladı. Turkish Airlines Euroleague’de en fazla sayı atan üçüncü takımında bulunan temsilcimiz ilerleyen maçlarda bu formunu korursa ligin zirvesine göz kırpabilir.

6. Panatinaikos (6G-5M)

Bu sene koçunu değiştiren takımlardan bir tanesi ise Yunan temsilcisi Panatinaikos. Pana geride bıraktığımız on bir haftalık periyotta nispeten istikrarlı bir grafik çizse dahi önünde çözmesi gereken sıkıntıları olduğu aşikar. Özellikle Nick Calathes’in dış şutundaki düşük yüzdesi her ne kadar Rivers ve Pappas gibi iki önemki şutör olsa dahi hücumda can sıkıyor. Bourousis’in ise henüz takıma beklenen katkıyı verememesi Panatinaikos için çözülmesi gereken bir mesele gibi duruyor.

5. Baskonia (7G-4M)

Bu sene adı kadar takım kadrosu da değişen eskinin Laboral’i şimdinin Baskonia’sı bu geçiş sürecini en az hasarla atlatmış gibi duruyor. Takımı geçen sene Final Four’a kadar taşıyan Bourousis ve Adams ile yollarını ayıran İspanyol temsilcisi yerine koydukları Larkin, Bargnani ve Beaubois gibi önemli yıldızlardan istediği katkıyı nispeten alıyor. Son olarak Pablo Prigioni ile anlaşan Baskonia bu sezon  İstanbul biletini cebine koyabilecek bir ekip görüntüsü çiziyor.

4.Olympiakos(7G-4M)

Alışıla geldiği üzere bu sezon da Spanoulis önderliğinde iddialı bir takım olan Yunan temsilcisi için bu sezon beklentiler dahilinde iyi gidiyor desek yanlış olmaz. Son beş maçında dört galibiyet alan Pire ekibi ilerleyen dönemlerde bu çizgisini koruduğu takdirde play off kaçınılmaz olur.

3. Fenerbahçe (8G-3M)

Euroleague’e iyi başlayan ve Bogdanovic’in sakatlığı sonrasındaki üç maçtan mağlup ayrıldıktan sonra tekrar çıkışa geçen Fenerbahçe, bu sene beklenildiği kadar da istikrarlı bir performans sergileyemedi desek yanlış olmaz. Bench katkısının istenilen düzeyde olmaması ve Datome’nin geçen seneki çizgisinin altında kalması bu performans düşüklüğünün en büyük sebepleri. Yine de Fenerbahçe şampiyonluk için tahmin edilen, hedeflerini bu yönde geliştiren birkaç takımdan bir tanesi.

2. Real Madrid (8G-3M)

Sergio Rodriguez’i sezon başında Nba’e gönderen Real Madrid, her ne kadar yerine aldıkları Draper’dan istedikleri etkiyi alamasa dahi bu sene de gerek İspanya, gerekse Turkish Airlines Euroleague şampiyonluğu için son derece iddialı konumda.

1. CSKA Moskova (10G-1M)

Geçen senenin şampiyonu bu sezona da son derece iddialı ve doludizgin girmeyi başardı. Her ne kadar Nando De Colo’nun sakatlığı sonrası bocalasa dahi bu süreçte sadece bir mağlubiyet alan ve ligin zirvesini kimselere kaptırmayan Rus temsilcisi, zorlu lig maratonunda şu an için gayet başarılı bir sınav veriyor.

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Sel, travma sürecini uzattı! Şimdi hayal kırıklığı evresindeyiz…
Sel, travma sürecini uzattı! Şimdi hayal kırıklığı evresindeyiz…
Şap hastalığı insanlarda ölümcül etkilere yol açmıyor
Şap hastalığı insanlarda ölümcül etkilere yol açmıyor