Türkiye Toplumuna Kaizen Aşısı
Muzo

Türkiye Toplumuna Kaizen Aşısı

 

Türkiye kar altında! Türkiye’de OHAL var. Doğa da OHAL uyguluyor!

“Kar üşüyen bir halk için asla romantik değildir”

Coğrafya kaderdir!

Kar yağınca coğrafya eziyettir artık.

Neden mi?

Sebze fiyatları iki katına çıktı! Meyve fiyatları ise “yeme yeme” der kadardır. Mutfak en az ile idare edilmesi gerektiği kadar bir doluluk içinde.

Ve mutfaklar eskiye nazaran daha da büyümüş gibi!

Sonra yollar kapalı! Sonra ara sokaklarda OHAL VAR.

Sonra kediler, köpekler!

Sonra kedilere ve köpeklere yemek verenler, ev kuranlar!

Sonra bir iyilik uğruna öldürülenler!

İyilik, olması gerekenin modern karşılığı!

Sonra soğuklar!

Öksürme, ateş!

Damarlarında yer kalmadığı halde ateşi düşmeyenler, havale geçirenler!

Dolar!

18 yaşında vekil olması istenen gençlerin işsizlik sorunsalı!

Milyonlara varan bir yığın!

“Elin oğlu vekil oldu” karşılaştırılmasında yeni intiharlar.

Her yer suç mahalli, her yer tehlikeli bir ülke!

Toplum paramparça, toplum diken üstünde!

Gel gelelim toplumu düzenlemekle mükellef olan meclisimize!

En ideal “birlikte yaşamı” kurmakla mükellef meclis şimdilerde harıl harıl çalışıyor!

Ülke için kurtuluş yolu “değişikliği” yapılıyor.

İlgilenmiyoruz!

Yine de şunu dile getirmek gerektiği düşüncesindeyim.

Topluma ideal yaşamı getirmek üzerine yapılan bu çalışmalarda “etik” olan yapılıyor mu? Sanırım anlaşılmıyor! Meclis çalışması gerektiği gibi çalışıyor mu? Vekiller yasanın gerektirdiği gibi “mesleki ahlakiliği” yerine getiriyor mu?

HAYIR!

“Ben Anayasayı çiğnetmem” demişti Kenan Evren.

Oysa bir önceki Anayasanın içinden tankla geçmişti!

18 yaşında vekil olunması gerektiği noktasında anayasa değişikliği mecliste kavga çıkardı. Yumruklar, tekmeler, küfürler…

Peki o vekiller 18 yaşında olsalardı!

Vekiller yerel irade ile seçilmiş olsalar da ülkenin tamamını temsil ederek meclise gelirler! Yasa böyle der!

Cezaevinde olan vekiller!

Ülkenin tamamı temsil edilmiyor ki zaten gerek olmadığı da görülecektir!

Meclis fesh edilebilecek!

Herkesin bildiği şeyleri herkes gibi tekrarlıyorum değil mi?

Tekrar, aynı yerde olmaktır.

Aynı olan kötüden kurtulmanın yolu ise bu ülkede olmayan bir felsefeyi uygulamakla mümkündür. Bir Japon Felsefesi.

KAİZEN!

-“Kai” değişim

-“zen” iyi demektir.

“Kaizen” daha iyi bir yönde gelişim” demek.

Bir Japon stratejisi.

Masaaki İmai icadı. İmai icadının mesajını şu şekilde ifade ediyor:

“Kaizen stratejisinin mesajı, herhangi bir yönde ilerleme kaydetmeden günü geçirmemektir”.

Avrupa’nın teknolojisini alıp kendi kültüründe ısrar eden Japonya’nın bu kişiye indirgenmiş stratejisinin amacı “iyi bir ilerleme” kaydetme gerekliliği ve gelinen noktadan geriye dönmeme.

Birey ve devlet olarak gelinen noktada bir muhasebe yapılmalı ve iyi olanda ısrar edilmelidir. Evrensel ve yerel iyilerde gelinen noktadan dönüşün olmayacağı, buna zamanın da imkanın da olmadığı gerçeği görülmelidir.

Kürt Sorunu’nda bir tek can dahi yitirme lüksümüzün olmadığı anlaşılmalıdır.

Demokratik savunumlardan geriye dönüş yaşanmamalıdır.

Kısacası günü “iyi bir adım” atmadan geçirmemek bu ülkeyi ve toplumu kurtaracak tek reçete gibi görünüyor.

 

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Sel, travma sürecini uzattı! Şimdi hayal kırıklığı evresindeyiz…
Sel, travma sürecini uzattı! Şimdi hayal kırıklığı evresindeyiz…
Şap hastalığı insanlarda ölümcül etkilere yol açmıyor
Şap hastalığı insanlarda ölümcül etkilere yol açmıyor